Hemşire olarak görev yapan sanık Hakan Doğukan Taşçı, savunmasında “Üzerime atılı suçların hiçbirini kabul etmiyorum” dedi.
10 yıldır farklı hastanelerde yenidoğan yoğun bakımlarında çalıştığını belirten Taşçı, elebaşı Fırat Sarı’yı Reyap hastanesinden tanıdığını söyledi. Sanıkların çoğunu tanıdığını ifade eden Taşçı, bazıları ile beraber çalıştığını bazılarının ise arkadaşını olduğunu dile getirdi.
Hakan Doğukan Taşçı’nın savunmasından öne çıkanlar şöyle:
“Bazı sistemli yapılan usulsüzlükler var ama bu hastanelere özgü değil. Evrak üzerindeki oynamalar daha fazla para almak için her zaman yapılıyordu. 10 yıl önce çalıştığım hastanelerde de yapılıyordu. Bu kurumlar senede 6-7 kez denetleniyor. Nasıl oluyor denetlemeden sorunsuz çıkıyorlar da suç bize kalıyor?
İstanbul’daki özel hastanelerin yüzde 70’inde gece doktor olmaz. Doktor olmadığı zaman çocuğa biz müdahale ederiz. Müdahale etmesek ‘Niye etmedin?’ derler.
“FIRAT SARI, HASTAYA FAZLA ÜCRET SÖYLEYİP ARADAKİ KOMİSYONU ALIYOR”
Her hastane sahibi para kazanmak ister. Hasta sayısının fazla tutulmasını, daha fazla para kazanmasını Fırat Sarı’ya söylüyorlar.
Aileden para aldığım söyleniyor. Ben almadım. Fırat Sarı, hastaya ücreti hastanenin istediğinden fazla söyleyip aradaki komisyonu kendisine alıyor.
“HASTAYI ENTÜBE GÖSTERİRSENİZ, SGK’DAN DAHA FAZLA PARA ALIRSINIZ”
Hastanın kaç gün yatacağına biz karar vermeyiz, doktor karar verir. Hasta 5 gün entübeyse, hastanın 10 gün entübe olduğunu görmek zaten gerçeği yansıtmadığını gösteriyor. Ama biz sadece çarşaflarla ilgili bilgiyi yazıyorduk. Hastayı entübe gösterirseniz hasta ‘3. basamak’ olur. SGK’dan daha fazla para alırsınız. Onun için bu yapılıyordu.
Normalde bebeklerin akciğer gelişimi için kullanması gereken bir ilaç. Kullanılmayan, fazlası olan vardı. Fazlası imha oluyordu. Bu ilaçları hastaya vermemek gibi birşey olmuyordu. SGK bu ilaç için 9 bin tl veriyor. Toplu olarak ilacı alırsak 7-8 bin tl ye alıyorsunuz ve kar ediyorsunuz. Bu ilaçlar dolapta birikiyordu, hastaya verilmiyordu. İlaçların çöpe gideceğine satılması konusunda Fırat Sarı ile konuştuk. Hasan, hastaneden paraları topluyordu biz de satışları yapıyorduk. SGK’yı dolandırmak gibi bir amacım yok.
Kötü durumuna rağmen yaşayan kalp hastası bir çocuk vardı. Hem hastane yönetimi hem de Fırat Sarı ‘Boşuna masraf yapıyorsun. Bu çocuk yaşamayacak’ diyordu. Ben devam ettim tedaviye. Hastanenin çocuğun cenazesini vermediğini söylediler, para ödemesi yapmadıkları için. Çok şaşırdım, ‘Böyle bir hakları yok’ dedim. Sonra hastane yönetimiyle konuştum, teslim ettiler. 2-3 gün cenazeyi vermemişler”